Paten aldığımı anlattığım yazımda nedenini de anlatmıştım. Kısaca şöyle, Jules Payot’un İrade Terbiyesi kitabında sürekli ve ısrarla temiz hava almaktan ve ciğerlere hava girmesinden bahsediyor. Solunum egzersizleri arasında da en zinde tutan aktiviteler olarakta paten yapmak ve yüzmek olduğunu söylüyor.
Bende 40 yaşını geçmiş birisi olarak bunu emir telâkki ettim ve Afyon’a tatile gittiğim zaman ikinci el paten satan birinden aksesuarları da dahil olarak paten aldım.
Haftasonu sabahları büyük oğlumun tenis dersi var. İBB’nin Maltepe tesisine gittik.O dersteyken bende öğrendiklerimi uygulamak için sahile gittim.
İlk hareketlerimi çekebilmek için telefonu koyup beni kaydedecek mesafede bir ağaç buldum. Sonra patenleri giymek için banka doğru yürüdüm. O esnada oğlum geldi. Acaba tatil falan mı diye düşündüm. Baba 3 ders üst üste gelmediğim için dersten düşmüşüm dedi. Bende açıkçası oğlumu gördüğüm için sevindim. Çünkü patenleri daha önce hiç giymedim. Ayarları nasıl yapılacak, bağlantıları nasıl olacak diye düşünürken oğlumu görmem çok iyi oldu. Çünkü çocuklarım tecrübeli olduğu için nasıl yapılacağını biliyorlar. Zaten ilk aldığımız zaman da “baba merak etme biz sana öğretiriz” demişlerdi.
Hava biraz soğuk olduğu için ayağıma kalın polarımı giydim. Patenleri kutudan çıkardım. Patenler için önce ayak ayarı yapmamız gerekliydi. Yanlarında harfler varmış bilmiyordum. O harfler ayağın büyüklük durumuna göre iki tarafta eşit olsun diye A-B-C-D harfleri vardı. Benim ayağım D’ye uygunmuş. D yaptık. Sonra bağlantı yerlerini ayarlamak ve sıkıştırmak gerekli imiş. Buda patenler ayaktan çıkmasın diye yapılan bir işlem. Ben daha önce hiç yapmadım ki nerden bileyim nasıl olacağını. Allah’tan Ahmet Sami oradaydı da gösterdi. Yoksa 5-10 dakika sistemi çözmek için uğraşırdım. Birde bağlantı yerleri ayağa tam olunca iyice bastırıp çıt sesini duymak gerekiyormuş. Onu da yaptık.
İki pateni de giyince çim alana gitmek için ayağa kalktım. Ayağa kalkınca ilk hissettiğim şey patenin tekerleri oldu. Düz bir çizginin üstündeymişim gibi hissettim. Kuru Kuru bir tahtaya basıyorum gibiydi. İkinci olarak hemen ayağımın altından kaymaları oldu. Oğlum ‘rulmanları çok iyiymiş ” dedi. Allah’tan hemen banka ve oğluma tutundum. Zaten 3-4 adım sonrası çim alan.
Peki neden çim alan deyip duruyorsun diyebilirsiniz. Paten kaymakla ilgili izlediğim videoların birinde ilk sefer için 3 tavsiye vardı.
1- Öne doğru eğilir vaziyette dur.
2-İlk önce çim alanda sürün. Çim yumuşak olduğu için düşsek bile daha az zararla atlatmak içinmiş.
3-Ayakları V pozisyonda tutarak adımlar atmak.
Yukarıda söylenenler ışığında adım atmaya başladım. Betonda 3-4 adım deneme adımından sonra çim alan çok kolay ve güvenli oldu. Hiç bir yere ve oğluma tutunmadan epey adım attım. Fakat bu adımlar çok kolay geldi. Çünkü hiç bir tehlikesi yok.
Sonra beton zemine çıktık. Ordan eşyalarin olduğu yere kadar oğluma tutunarak gittim. Eşyaların olduğu banka gelince ben patenleri çıkardım. Oğlum adımlari göstermek için giyip birkaç tur attı. Sonra ben tekrar giydim. Bir hedef belirledik. Hedefteki çöp tenekesine kadar gidip geldik. Bu mesafede gidip gelirken oğluma ara ara tutundum sadece. Adımlara baka baka ve dizlere doğru hafif eğilerek hedefteki çöp kutusuna gidip geldik.
40-45 dakika geçtiği için ilk günkü derdimizi böylece tamamlamis oldum.
Ayağın altında tekerleri hissetmek çok acayip birşey. Patenleri çıkarıp botları giydim. Yere bastığımı hissetmek çok garip geldi. Ne derler bilirsiniz “ayağın yere basacak”…
Gelecek derslerde görüşmek üzere.